Dava Açma Süresi Hesaplanırken Süre Durdurucu Başvurunun Yapıldığı Gün, İşleyen Gün Sayılmaz.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2015/859

Karar No : 2017/835

Karar Tarihi : 27/02/2017

Karar Düzeltme 

İsteminde Bulunan (Davacı) : ………………….

Vekili     : Av. Semra Demir

Karşı Taraf (Davalı) : Sağlık Bakanlığı – ANKARA

Vekili : Hukuk Müşaviri ………….. – Aynı adreste 

İstemin Özeti : Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca verilen, Danıştay Sekizinci Dairesinin 17/04/2012 günlü, E:2012/1506, K:2012/1772 sayılı kararının kısmen onanmasına kısmen bozulmasına ilişkin 26/05/2014 günlü, E:2012/2601, K:2014/2272 sayılı karara karşı, davacı kararın düzeltilmesi isteminde bulunmaktadır.

Savunmanın Özeti : Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 54. maddesi uyarınca davacının karar düzeltme istemi kabul edilerek, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 26/05/2014 günlü, E:2012/2601, K:2014/2272 sayılı kararı kaldırılarak, dosya incelendi gereği görüşüldü:

Dava; Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalında öğretim üyesi olarak görev yapan davacının, Tıp ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliğinin Geçici 10. maddesi uyarınca “Çocuk Ürolojisi” yan dal uzmanlık belgesi almak için yaptığı başvurunun Sağlık Bakanlığı Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü tarafından reddine ilişkin işlem ile bu işleme dayanak teşkil eden Tıpta Uzmanlık Kurulu tarafından belirlenen yan dal değerlendirme kriterlerinin iptali istemiyle açılmıştır.

Danıştay Sekizinci Dairesinin 17/04/2012 günlü, E:2012/1506, K:2012/1772 sayılı kararıyla; Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalında öğretim üyesi olarak görev yapan davacının, 18/07/2009 günlü 27292 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’nin Geçici 10. maddesiyle bazı yan dallarda uzmanlık belgesi verilmesine ilişkin olarak yapılan düzenlemeye istinaden “Çocuk Ürolojisi” yan dal alanında uzmanlık belgesi almak için, 11/01/2010 tarihinde Tıpta Uzmanlık Kurulu’na başvurduğu, 18/03/2011 tarihinde internet üzerinden başvurusunun reddedildiğini öğrendiği, 23/03/2011 tarihinde durumunun yeniden gözden geçirilmesi istemiyle itirazen Tıpta Uzmanlık Kurulu’na yeniden başvurduğu, Sağlık Bakanlığı Sağlık Eğitim Müdürlüğünün 12/04/2011 günlü yazısı ile itirazının incelenmesi için Tıpta Uzmanlık Kurulu gündemine alınmış olduğunun bildirildiği, aynı Genel Müdürlüğün 14/06/2011 günlü yazısı ile itirazının reddedildiğinin 27/06/2011 tarihinde kendisine tebliğ edilmesi üzerine 12/09/2011 tarihinde bakılmakta olan davayı açtığı; davacının yan dal uzmanlık belgesi almak için 11/01/2010 tarihinde yaptığı  başvurusunun reddedildiğini 18/03/2011 tarihinde öğrendiği, 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca işlemeye başlayan dava açma süresinin, beş gün sonra 23/03/2011 tarihinde yaptığı itiraz üzerine durduğu, Kanunda öngörülen 60 günlük zımni ret süresinin 22/05/2012 tarihinde bitmesini müteakiben dava açma süresinin yeniden işlemeye başladığı ve itirazın yapıldığı güne kadar geçen sürenin hesaba katılması ile 16/07/2011 gününde dolduğu, bu tarihin hafta sonu tatiline rastlaması nedeniyle için en geç 18/07/2011 tarihinde davanın açılması gerektiği; öte yandan, davacının 12/04/2011 günlü itirazının Tıpta Uzmanlık Kurulu gündemine alındığı yolundaki, davalı idarenin olumlu ya da olumsuz bir idari işlem teşkil etmeyen yazısının 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi çerçevesinde dava açma süresi üzerinde bir etkisinin bulunmadığı; bu itibarla, en geç 18/07/2011 Pazartesi günü mesai bitimine kadar açılması gerekirken, dava süresi geçtikten sonra 12/09/2011 günü açılan davanın esasının incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle, süreaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

18/07/2009 günlü, 27292 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği”nin, Geçici 10. Maddesinde; “(1)Algoloji, Askeri Psikiyatri, Cerrahi Onkoloji, Çocuk Acil, Çocuk Genetik Hastalıkları, Çocuk Göğüs Hastalıkları, Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi, Çocuk Radyolojisi, Çocuk Romatolojisi, Çocuk Ürolojisi, Çocuk Yoğun Bakımı, El Cerrahisi, Geriatri, Harp Cerrahisi, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi, Klinik Nörofizyoloji, Periferik Damar Cerrahisi, Perinatoloji ve Yoğun Bakım yan dallarında, bağlı ana dalda uzman olduktan sonra ve bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce o yan dal alanında yurt içinde veya yurt dışında en az iki yılı eğitim kurumlarında olmak üzere beş yıl süreyle araştırma, uygulama ve inceleme yapmış bulunanlar, yaptıkları araştırma, uygulama ve incelemeler ile aldıkları eğitimlere ait belgelerini ve bu alanda yurt içi ve yurt dışında yayımlanmış bilimsel yayınlarını ibraz ederek, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde uzmanlık belgesi almak için Bakanlığa başvurabilir. 

(2) Başvurular Kurul tarafından birinci fıkrada belirtilen başvuru süresinin bitiminden itibaren altı ay içerisinde değerlendirilir. Çalışmaları yeterli görülenlerin uzmanlık belgeleri Bakanlıkça düzenlenerek uzmanlıkları tescil edilir.”

Yukarıda yer verilen Yönetmelik hükmü uyarınca, uzmanlık belgesi almak için Bakanlığa başvurularda altı aylık özel bir süre öngörülmüş, söz konusu başvuruların da Bakanlık tarafından başvuru süresinin bitiminden itibaren altı ay içerisinde değerlendirileceği hüküm altına alınmıştır.

Bu itibarla, uyuşmazlıkta, söz konusu mevzuat hükmü ile öngörülen özel başvuru süresi ve Bakanlıkça zorunlu değerlendirme süresi göz önünde bulundurularak, dava açma süresinin belirlenmesi gerekmektedir. 

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde; “Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanun’un 11. maddesinde; “İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır.” hükmüne yer verilmiştir.

Uyuşmazlık konusu olayda; dava konusu işlemin 18/03/2011 tarihinde davacı tarafından öğrenilmesi üzerine, 23/03/2011 tarihinde, 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi kapsamında başvuru yapılmıştır. Bu madde hükmü uyarınca, başvurunun yapıldığı gün süre hesabında gözönüne alınmayıp başvurma tarihine kadar geçen süre hesaba katıldığında, başvuru tarihine kadar dava açma süresinden 5 gün eksildiği görülmektedir. 

Kalan sürenin, hangi tarihten itibaren hesaplanacağı sorununa gelince;

Temyiz istemine konu Daire kararında her ne kadar, davacının yan dal uzmanlık belgesi almak için yaptığı 11/01/2010 tarihli başvurunun reddedildiğini  18/03/2011 tarihinde internet üzerinden öğrendiği, 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca işlemeye başlayan dava açma süresinin, 5 gün sonra 23/03/2011 tarihinde yaptığı itiraz üzerine durduğu, 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesinde öngörülen altmış günlük zımni ret süresinin 22/05/2011 tarihinde bitmesini müteakiben dava açma süresinin yeniden işlemeye başladığı ve itirazın yapıldığı güne kadar geçen sürenin hesaba katılması ile dava açma süresinin 17/07/2011 tarihinde dolduğu gerekçesine yer verilmiş ise de; davalı idarece, Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği’nin yukarıda belirtilen hükmü uyarınca başvuru süresinin bitiminden itibaren altı aylık süre içerisinde, davacının başvurusuna yönelik cevap verilmiş olması sebebiyle, itirazının reddine ilişkin işlemin, 27/06/2011 tarihinde davacıya tebliğ edilmesi üzerine, dava açma süresi bu tarih itibarıyla kaldığı yerden işlemeye devam etmiştir. Bu durumda, kalan dava açma süresinin son günü olan 16/08/2011 tarihinin adli tatile rastlaması nedeniyle, 12/09/2011 (Pazartesi) tarihinde açılan davada süre aşımı olmadığı sonucuna varılmıştır.  

Bu durumda; süresinde açılan davanın esası incelenerek karar verilmesi gerekirken, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki Daire kararında hukuki isabet görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne, Danıştay Sekizinci Dairesinin  17/04/2012 günlü, E:2012/1506, K:2012/1772 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın yeninden bir karar verilmek üzere anılan Daire’ye gönderilmesine, 27/02/217 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top